Adatepe Köyü

Kazdağları Adatepe Köyü

Edremit Körfezi’ne bakan bir tepeye kurulmuş çok eski bir köy olan Adatepe, doğal sit alanı içerisinde yer aldığından ülkemizin en iyi korunmuş köylerinden biri, tabi ki en güzellerinden. Çanakkale’den gelirken Ayvacık’ı geçip, uçsuz bucaksız gibi görünen zeytin ağaçlarının arasında ulaştığınız Adatepe, güzel ve dingin.

Tarihi taş evlerinin arasında dolaştıktan sonra, meydandaki asırlık çınar altındaki kahvelerde oturup; yemyeşil doğanın, bol oksijenin, lezzetli yemeklerin keyfini çıkaracağınız bir yer. Anlayacağınız doğa güzel, doku güzel, tarihi güzel, atmosferi güzel bir köy burası. Güler yüzlü insanı, doğal ürünleri ve şık otelleriyle Adatepe, hemen hemen her mevsim ziyaretçi ağırlayan, huzurun ve dinginliğin sarıp sarmaladığı nadide bir yer.

Adatepe Köyü
Adatepe Köyü

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı, Kazdağları eteklerindeki Küçükkuyu beldesindeki Adatepe Köyü, İsviçre Alpleri ile birlikte dünyanın oksijen oranı en yüksek yerlerinden. Korumaya alınmış taş evleri ve anıtsal çınarların gölgelediği meydanıyla son yıllarda köy yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi görüyor.

1980’lerden bu yana İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerden uzaklaşmak isteyenlerin gelenlerin yerleştiği gözde bir adres. Betondan uzak güzelim taş evlerde 427 kişilik bir nüfus yaşıyor bu köyde.

Zeus Altarı
Zeus Altarı

Hemen yanı başında bulunan Zeus Altarı’nın varlığı ile çok eski zamanlardan bu yana insan yerleşimine sahne olan Adatepe’nin tarihi antik çağlara dek uzanıyor. Ünlü ozan Homeros’un ‘İlyada’ destanında ‘Gargaros’ olarak adlandırılan tarihi köy, Truva, Pers, Atina, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşıyor. Adatepe, Homeros’un İlyada Destanı’nda şöyle anlatılıyor:

Ama o Zeus’u da görüyordu
çok pınarlı İda’nın en yüksek doruğunda,
görünce de korku kaplıyordu yüreğini.
Hera dosdoğru yürüdü Gargaros doruğuna,
İda’nın en yüksek tepesiydi bu.

Köydeki Türk yerleşiminin ise ilk olarak Selçuklu döneminde Orta Anadolu’dan gelen Türklerle başladığı biliniyor. Midilli Adası’ndan 19. yüzyılda getirilen Rumlar, 1924 Nüfus Mübadelesine kadar Türklerle bir arada yaşamış. Rumların Yunanistan’a gitmesiyle Midilli ve Girit’ten getirilen Türkler yerleştirilmiş.

Adatepe Ayvacık
Adatepe Ayvacık

Osmanlı döneminden kalma camii ve mezar taşları bu tarihe tanıklık etse de ne yazık ki 1940’lara dek varlığını sürdüren kiliseden ve Rum mezarlığından geriye hiçbir şey kalmamış.

Zengin bitki ve hayvan türlerini barındıran Kaz Dağları’nın en batı ucunda ve deniz kıyısına çok yakın olan Adatepe Köyü, dört bir yanı zeytinlikler ve çam ormanlarıyla çevrili. Köyün başlıca geçim kaynağı zeytincilik.

Adatepe Köyü görülecek yerler

Adatepe’ye vardığınızda meydandaki asırlık çınar altındaki kahveler sizi karşılıyor. Köyün Arnavut kaldırımlı sokaklarını süsleyen nefis taş evler arasında rastgele dolaşmanız yapacağınız en güzel şey bence. Zeus Altarı ile birlikte Adatepe Köyü’ne 2 saat ayırmanız yeterli. Vakti olanlar için sabah kahvaltısından Zeus Altarı’nda günü batırmaya kadar keyifle kalınabilecek bir yer.

Adatepe Taş Evleri

Adatepe Taş Evleri
Adatepe Taş Evleri

Adatepe’de yer alan ve tarihi özgün mimari dokular olan taş evler, Taşmektep başta olmak üzere restore edilerek butik otellere, kafe ve restoranlara dönüştürülmüş. Çoğu Rumlardan kalan 550 evden 100’ü İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerden gelenlere ve daha önceleri buraya yerleşen birkaç İtalyan ve Fransız’a ait. Restore edilmiş bu şirin taş evlerde konaklamak, bol oksijen ve yeşilin bin bir renginin ortasında, huzurlu bir tatil germek için bire bir.

Taşmektep, Adatepe

Adatepe’de azalan nüfusla birlikte terk edilen eski ilkokul binası restore ederek 17 senedir seminerlerin düzenlendiği Taşmektep olarak hizmet veriyor. Felsefe, sosyoloji, edebiyat, sanat ve sanat tarihi alanlarında seminerlerin yapıldığı, farklı disiplinlerde çalışan sanatçıların serbest atölye çalışmaları yaptıkları Taşmektep, metropollerden uzaklaşıp yeni bilgiler edinerek, bilgi üreterek verimli bir tatil geçirmek isteyen insanları bir araya getiriyor. 1999’dan bu yana devam eden Adatepe Taşmektep seminerlerinden birine katılın.

Adatepe Zeytinyağı Müzesi

Türkiye’nin ilk zeytinyağı müzesi olan, 2001’den bu yana pek çok ziyaretçi ağırlayan Adatepe Zeytinyağı Müzesi, Küçükkuyu‘daki tarihi sabunhane binasının restore edilmesiyle oluşturulmuş. Müzede, bir yandan kuru baskı tarzında zeytinyağı üretimine devam edilirken, diğer yandan da civar köylerden toplanmış zeytin, zeytinyağı ve sabun üretimine ilişkin çeşitli araç-gereç ve aksesuarlar sergileniyor. Eski zeytinyağı presleri, toplama aletleri, taşıma ve saklama kapları ile geleneksel usulde zeytinyağı sabun yapım tekniği de açıklamalı olarak sergileniyor.

Adatepe Zeytinyağı Müzesi
Adatepe Zeytinyağı Müzesi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir